Cupra’dan Yeni Tindaya Konsepti

Cupra, Münih Otomobil Fuarı’nda sahneye çıkaracağı Tindaya konseptiyle tasarım dilinde radikal bir dönemece giriyor. Markanın gelecekteki çizgisini temsil edecek olan bu otomobil, yalnızca dış hatlarıyla değil özellikle iç mekân konseptiyle öne çıkıyor.

İsmini İspanya’daki Bir Dağdan Aldı

İspanya’nın Fuerteventura adasındaki volkanik Tindaya Dağı’ndan ismini alan araç, Cupra’nın bakır tonlu imzasını doğal bir ilhamla buluşturuyor. Marka, bu yeni konsepti “sürücü odaklılığın en yoğun ifadesi ve duyguları artıran bir deneyim” olarak tanımlıyor.

Ön gösterim görsellerine bakıldığında, geçtiğimiz yıl tanıtılan DarkRebel konseptini hatırlatan oldukça radikal bir kabin tasarımı göze çarpıyor. Yoke tarzı direksiyon, Tavascan’ın elektrikli altyapısını andıran kalın orta konsol ve yarış koltukları dikkat çekiyor. Cupra, bu detaylarla “insan ve makinenin birleştiği, duyguların zirveye çıktığı bir sürüş deneyimi” hedeflediğini vurguluyor.

Tindaya yalnızca iç mekâna odaklanmakla kalmayacak; Cupra’nın dış tasarım anlayışının da geleceğini şekillendirecek. Geçtiğimiz yıl tüm ürün gamında yapılan tasarım güncellemesinin ardından bu model, markanın yeni nesil kimliğini daha da netleştirecek. Özellikle geniş ızgara yapısı, üçgen LED farlar ve güçlü ön burun çizgisi bu dönüşümün merkezinde olacak.

Münih’te Tindaya’nın yanı sıra markanın yeni giriş seviyesi modeli olacak Raval da kamuflajlı halde görücüye çıkacak. Volkswagen ID.2’nin ikizi olan Raval, 2026’da piyasaya sunulacak ve Renault 5’e rakip olarak yaklaşık 25 bin sterlin başlangıç fiyatıyla konumlanacak.

Cupra, Tindaya ile yalnızca geleceğin otomobilini değil aynı zamanda kendi tasarım felsefesinin de yeni rotasını gözler önüne serecek.

Önceki
Önceki

Bugatti, 2029 Yılına Kadar Dükkan Kepeği Açmayacak!

Sonraki
Sonraki

Elektrikli Araç Sayısı %120 Arttı: Şarj İstasyonları Yetmiyor